
Şimdi düşün; yıllardır Photoshop’ta layer katman katman üstüne kat çık, yazı aralıklarıyla kavga
et, müşteri “şunu biraz daha büyüt” dedi diye logoyu göz hizasına kadar getir… sonra bir gün biri
geliyor, DALL·E’ye “lüks bir restoran için siyah-gold logo, premium dursun ama fazla da
bağırmasın” yazıyor ve boom: 15 saniyede görsel hazır.
E bu da biraz zoruna gidiyor insanın haliyle.
Ama hadi baştan alalım.
Yapay Zekâ Ne Yapıyor Bu Tasarım Dünyasında?
Özetle: Tasarımcıların zamanında haftalarca uğraştığı işleri dakikalar içinde yapıyor.
Midjourney var, DALL·E var, Adobe Firefly, Canva’nın AI destekli tasarım botları… Hepsi “söyle ne
istediğini, yapayım abim” kafasında.
Bir örnek:
Eskiden bir müşteri “bize modern ama Osmanlı kokan ama çok da arabesk olmayan bir logo”
dedi mi, ekran başında dua ederdi insan.
Şimdi Midjourney’e yazıyorsun:
“Ottoman inspired modern logo with minimal Arabic touches, gold on black background.”
Ve sonuçlar gayet kullanılabilir oluyor. E bu da ister istemez insanı düşündürüyor: “Acaba ben
miyim gereksiz olan?”
Fırsatlar Tarafına Bakalım Biraz
• Zaman kazancı: Moodboard hazırlamak, eskiz çıkarmak, renk paleti denemek gibi işler artık
hızlandı.
• İlham kaynağı: Tam tıkandın, ne yapsam bilmiyorsun. AI sana 6-7 öneri atıyor, kafandaki kilit
açılıyor.
• Uygun bütçeli işlerde kurtarıcı: Freelance çalışan biriysen, 3 kuruşluk iş için 10 saat gömmek
yerine 1 saatlik çözümle kurtarabiliyorsun.
• Herkes için tasarım: Tasarım eğitimi olmayan biri bile artık temel bir sosyal medya postunu AI
ile hazırlayabiliyor.
Yani “tasarımcılar işsiz kalacak!” gibi “herkes robot olacak” distopyasına gerek yok. Sadece biraz
adapte olmak gerekiyor. Eskiden kalemle çizen dijital tablete geçtiyse, şimdi de prompt yazan
tasarımcıya evriliyoruz.
Ama Tehdit Dediğin Şey De Gerçek
• Özgünlük kaybı: AI görselleri birbirine benzemeye başladı. Herkesin işi aynı prompt’lardan
doğunca “tasarım kokusu” kaçıyor.
• Yalan dolan portfolyolar: Behance’de AI üretimi işi kendi tasarımı gibi paylaşanlar çoğaldı.
Gerçekten üretenin emeği gölgede kalıyor.
• İşverenin beklentisi yükseldi: “DALL·E 5’te 3 dakikada yapılıyor, sen niye bu afişe 3 gün
istiyorsun?” cümlesi yolda.
• Yaratıcılık tembelleşiyor: Sürekli AI’ye soran biri, bir noktada kendi hayal gücünü emekliye
ayırabiliyor.
Yani işler kolaylaştı evet ama “tasarımcıyı gereksiz kıldı” demek abartı. Kaliteli iş hâlâ el emeği,
göz nuru. AI sadece asistan. Asistanı patron yaparsan bir gün gerçekten koltuğu da verir gidersin.
Ne Yapmalı?
Yapay zekâdan korkmak yerine onu kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Promt yazma bile artık bir
“skill”. Kimi adam 20 kelimede AI’ye harikalar yaptırıyor, kimi ise “nice logo” yazıp saçmalıklarla
uğraşıyor.
Yani bu iş de emek istiyor aslında, sadece kas gücü değil, zihin gücü.
Sonuç?
Yapay zekâ tasarımcıyı değil, tembeli tehdit ediyor.
Yaratıcıysan, gözün varsa, detaycıysan korkma.
Ama “abi AI yapıyor ben de geçinir giderim” diyorsan, bir gün AI senin yerine müşteriyle de
konuşmaya başlarsa… geçmiş olsun.
BURAK ŞAHİN