
Grafik tasarım, bir mesajı görsel olarak ifade etme sanatıdır.
Bazen bir logoda, bazen bir dergi kapağında, bazen de sabah kahveni aldığın bardağın üstündeki logo tasarımında karşına çıkar. Aslında günlük hayatımız grafik tasarımla çevrilidir, ama çoğu zaman fark etmeyiz.
Düşünsene, Starbucks’ın o yeşil logosu başka bir renk olsaydı aynı etkiyi yapar mıydı? Ya da Coca-Cola kırmızı yerine mor olsaydı? İşte grafik tasarım tam da böyle ince detaylarla hayatımıza dokunur.
Peki grafik tasarımcı kimdir?
O, bir fikri görselleştirerek insanlara anlatan kişidir. Sadece renkleri ve şekilleri kullanarak “bir şeyler anlatma” işini meslek edinir.
Mesela bir afiş düşün: Bir film afişi. O afişe baktığında filmin korku mu, komedi mi yoksa dram mı olduğunu bir saniyede hissediyorsan, işte o tasarım doğru yapılmıştır.
Bu mesleği kimler yapmalı dersen…
İlk olarak renklere ve detaylara aşık olanlar. Mesela bir hamburger reklamında, o köftenin tam da “sulu ve sıcak” gözüktüğünü yakalayan bir gözün varsa, sende tasarımcı ruhu var demektir.
İkincisi, sabırlı olanlar. Grafik tasarım bazen bir milimlik hizalamaya saatlerini harcamaktır. Bir tasarım yaparsın, “Tamam!” dersin, sonra bir bakarsın font biraz kaymış. Tekrar düzeltirsin. İşte bu sabır, gerçek tasarımcıyı yaratır.
Ayrıca hikâye anlatmayı sevenler bu işte harikalar yaratır.
Çünkü tasarım sadece güzel görünen bir şey değildir; bir hikâye anlatır. Mesela Apple logosu… Basit bir ısırılmış elma, ama arkasında koca bir teknoloji devriminin hikâyesi var.
Empati kurabilmek de çok önemli.
Tasarımı yaparken kendi zevkinden çok, hedef kitlenin zevkini düşünmelisin. Bir çocuk kitabı için kapak tasarlıyorsan, o kapağı gören bir çocuğun heyecanlanmasını sağlamalısın.
Yoksa kendin çok beğensen de, çocuk için anlam ifade etmiyorsa o tasarım başarısızdır.
Örneklerden gidersek:
Instagram’ın ilk logosu dev bir polaroid fotoğraf makinesiydi. Sonra herkesin hızlıca algılayabileceği, daha sade ve renkli bir ikona geçtiler. Çünkü dünya değişiyor, insanlar hız istiyor, sadelik istiyor.
İşte tasarımcı, bu değişimi koklayabilen kişidir.
Kısacası; grafik tasarım, hem sanat hem iletişim işidir.
Bu meslek, görmeyi bilen, hissetmeyi seven, sabreden ve sürekli kendini geliştirmeye açık olan herkes için biçilmiş kaftandır.
Ve en güzeli de şu: Grafik tasarım sayesinde hayallerini sadece kurmakla kalmazsın, onları çizer, renklendirir ve dünyayla paylaşabilirsin.
Sen de bir gün dünyayı değiştiren bir tasarım yapabilir misin?
Kim bilir… Belki de evet.
Mustafa Anıl Sarı
Art Direktör