Yedifark Logo
Etkinliklerde Görsel Sanat ve Yaratıcılığın Gücü

Şimdi gözlerini kapat ve hayal et: Büyük bir etkinliğe gittin, sahne devasa, müzik bangır bangır, insanlar coşmuş… Ancak etrafa bakıyorsun, bomboş duvarlar, estetikten yoksun sade bir sahne, ne bir görsellik var ne de bir atmosfer var. Bildiğimiz halı saha turnuvası ödül töreni gibi ruhsuz. O an anlıyorsun ki görsel sanat ve yaratıcılık olmadan etkinlik, terbiyesi olmayan bir tavuk döner gibi bir şey… Karnını doyurursun, ama tat vermez 🙂

 

Tam tersini düşünecek olursak: En başta devasa bir afiş seni karşılıyor; rengârenk ışıklar, sanatsal kompozisyonlar, farklı temalarla hazırlanmış bir alan… Bir anda beyninde şimşekler çakıyor, “Oğlum burası çok iyi lan!” diyorsun. İşte olay bu! Etkinlik dediğin sadece müzik ya da programdan ibaret değil. Bir deneyim olmalı!

 

Görsellik Olmazsa

Etkinlik mi Olurmuş?

 

Öncelikle şunu bi’ kabul edelim:

Bir etkinlik, önce gözle başlar.

 

Düşünsene, festival alanına giriyorsun ve önünde dümdüz beyaz bir sahne var. Yani bildiğin okulun konferans salonu gibi… Heyecan kaçar mı? Kaçar. Ancak sahne ışıl ışıl, grafikler akıyor, etraf sanatsal dokunuşlarla süslenmişse, işte o zaman farklı bir dünyaya ışınlanmış gibi hissedersin.

Üstelik dijital bir çağdayız! Eskiden insanlar etkinliğe eğlenmek için giderdi, şimdi ise “Bakın ben buradayım!” demek için gidiyor 🙂 Eğer bir etkinlik Instagram’a story atmalık değilse, büyük ihtimalle sosyal medyada patlamaz ve unutulup gider. Yani, bir etkinliği sosyal medyada viral yapmanın yolu, görsel sanatları ve tasarımı olaya dâhil etmekten geçiyor.

 

Sanatın Gücü:

Gözümüzü Bayram Ettiren İşler

 

Şimdi gelelim işin en eğlenceli kısmına:

Görsel sanatlar etkinlikleri nasıl bir üst seviyeye taşıyor?

 

Sahne Tasarımı: Sahne dediğin şey, sadece bir platform değil, bir şovun merkezi olmalı. LED ekranlar, yaratıcı ışıklandırmalar, farklı geometrik dekorlar, etkileşimli mekansal düzenlemeler… İşte bunlar bir araya geldi mi, etkinlik bambaşka bir seviyeye çıkar.

Düşünsene, Tomorrowland gibi festivallerde sahneye bakıyorsun, bildiğin bilim kurgu filmi seti gibi! Dev ekranlar, animasyonlar, sanat eseri gibi tasarlanmış dekorlar… İnsan bir anda “Ben başka bir evrene mi düştüm?” diye sorguluyor.

 

Özetle: Dümdüz sahne kullanmak yasaklanmalı. Sahne dediğin göz kamaştırmalı.

 

Grafik Tasarım ve Afişler: Bir etkinliğin ruhu, daha başlamadan belli olur. Bunu sağlayan şey ne? Afişler, sosyal medya görselleri, bilet tasarımları, tanıtım videoları…

 

Bir festivalin posterini düşün. Güzel bir tasarım, etkileyici fontlar, dikkat çekici renkler… İnsan daha afişi görür görmez “Buraya gitmeliyim!” diyor. Ancak eğer afiş Paint’ten hazırlanmış gibi duruyorsa, maalesef geçmiş olsun. O etkinlik, daha başlamadan bitmiştir.

 

Etkileşimli Sanat: Etkinlik alanında sadece sahneye odaklanmak olmaz; insanları içine çekecek, etkileşimli sanat alanları yaratmak şart! Instagram’a uygun sanatsal köşeler, neon ışıklar, ilginç kompozisyonlar, dinamik görseller etkinliğe gelenlerin hem daha fazla eğlenmesini hem de sosyal medyada paylaşım yapmasını garantiler.

 

Sonuçta,  bir etkinlik ne kadar çok paylaşılırsa, o kadar büyür!

 

Sonuç: Yaratıcılık Şart…

Görsel Sanat Olmazsa Olmaz

 

Bir etkinlik, ancak görsel sanat ve yaratıcılıkla nefes alır. Eğer bunlar yoksa, o etkinlik sadece dümdüz bir organizasyon olur. Bir düğün salonuna bir kaç sandalye koyup “festival” denemez, değil mi? İşte tam da bu yüzden, organizatörlerin artık görselliğe ve sanata yatırım yapması şart.

Çünkü insanlar artık sadece bir etkinliğe katılmak değil, benzersiz bir deneyim yaşamak istiyor.

 

Burak ŞAHİN

Grafik Tasarımcı

Bizi Takip Et

  • Şenlikköy Mah. İmbat Sok. No:3/2
    Florya / İstanbul
  • +90 212 575 77 77
  • info@yedifark.com

Başvurular