Blog – Yedifark Creative & Event https://www.yedifark.com Wed, 06 Aug 2025 11:20:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.8.2 Yapay Zekayla Oluşturulan Görseller Stok Sitelerinde Satılabilir mi ? https://www.yedifark.com/tr/yapay-zekayla-olusturulan-gorseller-stok-sitelerinde-satilabilir-mi/ https://www.yedifark.com/tr/yapay-zekayla-olusturulan-gorseller-stok-sitelerinde-satilabilir-mi/#respond Wed, 06 Aug 2025 10:45:46 +0000 https://www.yedifark.com/?p=845

Evet, Ancak Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Var

Günümüzde yapay zekâ destekli görsel üretim araçları hızla yaygınlaşmaktadır. Doğru yönlendirmelerle (prompt) yüksek kaliteli içerikler üretmek mümkündür. Bu içerikler, çeşitli stok görsel platformlarında satılarak gelir elde etme potansiyeli taşır. Ancak her platformun bu içeriklere yönelik tutumu ve kabul kriterleri farklıdır.

  1. Hangi Platform Hangi Şartlarda Yapay Zekâ İçeriklerini Kabul Ediyor?
  • Adobe Stock: Kabul Ediyor, Ancak Seçici Davranıyor

Adobe Stock, yapay zekâ ile üretilen görselleri kabul eden ilk büyük stok platformlarından biridir. Ancak aşağıdaki koşullara dikkat edilmesi gerekmektedir:

  • “AI generated” etiketi zorunludur.
  • Görsel kalitesi kadar anatomik doğruluk da önemlidir. Hatalı anatomiler (örneğin fazla parmak, bozuk yüz oranları) görsellerin reddedilmesine sebep olur.
  • İnsan yüzü içeren görseller genellikle reddedilmektedir. Gerçek bir kişiyi andıran yüzlerde model izni istenebilir.
  • Zaman zaman prompt bilgisi talep edilebilir; bu nedenle üretim sürecinde kullanılan yönlendirmelerin kaydedilmesi faydalı olacaktır.

Not: Kendi deneyimime göre, yüz içeren yapay zekâ görselleri çoğunlukla reddedilmektedir. Hayvan figürleri ise kabul edilebilmektedir.

  • Shutterstock: Yalnızca Kendi Sistemiyle Üretilen İçeriklere İzin Veriyor

Shutterstock, yalnızca kendi bünyesindeki yapay zekâ sistemiyle oluşturulan görselleri kabul etmektedir. Bu platformda dış kaynaklı araçlarla (örneğin Midjourney, Firefly) oluşturulan içeriklerin yüklenmesi, hesap kısıtlamalarına neden olabilir.

  • Shutterstock, OpenAI ile iş birliği yaparak kendi üretim aracını kullanıcılarına sunmaktadır.
  • AI içerik satışı yapmak isteyen kullanıcılar, bu aracı kullanarak içerik üretmelidir.
  • Freepik: Kabul Ediyor, Stil ve Tutarlılığa Önem Veriyor

Freepik, yapay zekâ içeriklerine daha esnek yaklaşan ve bu alandaki pazarını büyütmekte olan bir platformdur. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:

  • “AI generated” etiketi zorunludur.
  • Görsellerin aynı stil ve tutarlılıkla seri hâlinde yüklenmesi önerilmektedir (örneğin aynı temada 10-15 görsel).
  • Görsellerin vektör formatına dönüştürülerek yüklenmesi kabul şansını artırmaktadır.
  • İnsan yüzleri konusunda Adobe kadar katı değillerdir; soyut ya da belirgin olmayan yüzler kabul edilebilmektedir.

Ek Bilgi: Freepik’in kendi yapay zekâ aracı, özellikle görsel iyileştirme alanında başarılı sonuçlar sunabilmektedir.

  • iStock / Getty Images: Yapay Zekâ İçeriklerini Şu Aşamada Kabul Etmiyor

iStock, yapay zekâ ile oluşturulan içerikleri büyük oranda reddetmektedir. Telif hakkı ve etik konulara oldukça sıkı yaklaştığı için bu tür içeriklerin kabulü sınırlıdır.

  • Bu platform, yapay zekâ içerik üreticileri için şu an en kısıtlayıcı alanlardan biridir.
  • Gelecekteki politika değişiklikleri açısından takipte kalmak önemlidir.

Genel Değerlendirme: Üretim Kolay, Satış Strateji Gerektirir

Yapay zekâ, içerik üretimini hızlandırmakla birlikte, stok platformlarında satış süreci dikkatli bir planlama gerektirir. Her platformun içerik politikaları farklıdır ve bu nedenle görseller teknik gerekçelerle reddedilebilir.

Öneriler:

  • Platform bazlı içerik politikalarını ve kabul kriterlerini önceden araştırın.
  • Yüklemeden önce içeriklerin teknik ve estetik açıdan kontrollerini yapın.
  • Etiketleme, açıklama ve kategori seçiminde titiz olun. Bu unsurlar, görünürlük ve satış potansiyelini doğrudan etkiler.
  • Hızlı üretim kadar etkili sunumun da önem taşıdığını unutmayın.

 

RABİA AHSEN KESİM

GRAFİK

]]>
https://www.yedifark.com/tr/yapay-zekayla-olusturulan-gorseller-stok-sitelerinde-satilabilir-mi/feed/ 0
Tasarım Sürecinde Yaratıcılık ve İlham https://www.yedifark.com/tr/tasarim-surecinde-yaraticilik-ve-ilham/ https://www.yedifark.com/tr/tasarim-surecinde-yaraticilik-ve-ilham/#respond Wed, 06 Aug 2025 10:42:05 +0000 https://www.yedifark.com/?p=840  

Yaratıcılık ve İlham Üzerine: Tasarım Sürecinde Zihni Canlı Tutmak

 

Grafik tasarım, yalnızca teknik bilgi ve program hâkimiyetinden ibaret değil. Yaratıcılık, bu işin ruhunu oluşturan temel yapı taşı. Ancak her tasarımcının zaman zaman karşılaştığı bir gerçek var: ilham tıkanıklığı.

Peki bu durumla nasıl baş ediyorum? Yaratıcılığımı nasıl canlı tutmaya çalışıyorum?

 

 

İlham Kaynağı Her Yerde Olabilir

 

Yaratıcılığın sınırlı bir şey olduğunu düşünmüyorum, ancak onu beslemezsek körelebileceğine inanıyorum. Bu yüzden gözlem yapmak benim için çok önemli. Sokakta yürürken gördüğüm bir afiş, eski bir çocuk kitabı, müzik videoları ya da doğadaki bir renk geçişi bile bana fikir verebiliyor.

 

İlham sadece ekran başında değil,

gündelik hayatın tam ortasında.

 

 

 

Tıkanıklık Anlarında Ne Yapıyorum?

 

Zaman zaman hiçbir fikir üretemediğim anlar oluyor. Bu durumun geçici olduğunu kendime hatırlatıyorum. Böyle zamanlarda tasarım dışındaki alanlara yönelmek bana iyi geliyor. Yapılan tasarımlardan ilham almak yahut sadece temiz hava almak bile zihnimi açabiliyor.

Ayrıca eski işlerime göz atmak ya da tasarımcı arkadaşlarımla sohbet etmek de ilhamımı tazelememe yardımcı oluyor.

 

 

 

İlham Almak mı, Kopyalamak mı?

 

Bu ayrımı doğru yapmak çok önemli. İlham almak; bir fikri, bir duyguyu veya bir stili kendi bakış açısıyla yeniden yorumlamak demek. Kopyalamak ise doğrudan taklit etmektir.

Benzer bir tarzı denemek ya da başka bir tasarımdan esinlenmek elbette kötü bir şey değil, ancak her zaman kendine özgü bir dokunuş katmak gerekir. Bu sayede hem gelişiyor hem de zamanla kendi tasarım dilini oluşturmaya başlıyorsun. Ve bir şeyleri birleştirip yeni bir iş çıkarmakta güzel bir duygu.

 

Yaratıcılığı Beslemek Sürekli Bir Yolculuk

 

Tasarımda yaratıcı kalmak çoğu zaman aktif bir çaba gerektiriyor. Bu yüzden üretken olamadığım dönemlerde kendime karşı yumuşak davranmayı ve ilhamı zorlamadan yeniden odaklanmaya başlıyorum.

Unutmamak gerekiyor: yaratıcılık bir anlık fikirden çok, düzenli olarak beslenmesi gereken bir süreç.

 

Peki siz yaratıcılığınızı nasıl besliyorsunuz? İlham tıkandığında en çok ne iyi geliyor?

EMRE DEMİR

GRAFİK TASARIM

 

 

]]>
https://www.yedifark.com/tr/tasarim-surecinde-yaraticilik-ve-ilham/feed/ 0
Yedifark’ta İngilizceyi Hayata Geçirmek: Yaparak Öğrenme https://www.yedifark.com/tr/yedifarkta-ingilizceyi-hayata-gecirmek-yaparak-ogrenme/ https://www.yedifark.com/tr/yedifarkta-ingilizceyi-hayata-gecirmek-yaparak-ogrenme/#respond Wed, 06 Aug 2025 10:32:19 +0000 https://www.yedifark.com/?p=824 Yedifark’ta yaratıcılık asla durmaz — büyüme de öyle. Bu ay, harika ekibimizin İngilizce becerilerini, burada yaptığımız iş kadar dinamik bir şekilde geliştirmesine yardımcı olma fırsatı buldum.

Şirket içi İngilizce öğretmeni olarak benim görevim, gramer alıştırmaları ve ders kitabı egzersizlerinin ötesine geçen dersler tasarlamak ve sunmaktır. Bunun yerine, Yedifark’ın hızlı tempolu, yaratıcı ortamına uygun, farklı seviyelere göre uyarlanmış, net eğitim hedefleri olan özel öğrenim planları oluşturuyorum.

Yaklaşımım hareketli ve her zaman uygulamalıdır. Mutfakta pratik yaparken, bahçede dil oyunları oynarken veya Web 2.0 araçlarını kullanırken, her aktivite İngilizceyi günlük hayata entegre etmek için tasarlanmıştır. Burada öğrenme, işten ayrı değildir — işin bir parçasıdır.

Bu ayın en heyecan verici kısımlarından biri, herkesi tanımak ve bağ kurmak oldu. Ayrıca grafik tasarımcılarımız ve videograflarımızın yardımıyla sıfırdan interaktif oyunlar geliştirdim. Hazır kaynaklara güvenmek yerine, konseptten görsellere ve oynanışa kadar ekibimizin ihtiyaçlarına özel olarak uygun aktiviteler oluşturabildim. Bu tür yaratıcı işbirliği, öğrenme sürecini sadece etkili değil, aynı zamanda gerçekten eğlenceli hale getirdi.

Sadece dil açısından değil, takım çalışması ve özgüven açısından da inanılmaz bir büyüme ayı oldu. Yedifark ekibinin tümüne çok teşekkür ediyorum — desteğiniz, enerjiniz ve öğrenmeye açık olmanız bu yolculuğu unutulmaz kıldı.

Daha fazla proje, daha fazla oyun ve daha fazla birlikte öğrenmeye.

İlknur Öğretmen.

]]>
https://www.yedifark.com/tr/yedifarkta-ingilizceyi-hayata-gecirmek-yaparak-ogrenme/feed/ 0
Ani Tasarım Değişikliği Riskli Midir? https://www.yedifark.com/tr/ani-tasarim-degisikligi-riskli-midir/ https://www.yedifark.com/tr/ani-tasarim-degisikligi-riskli-midir/#respond Wed, 06 Aug 2025 10:30:23 +0000 https://www.yedifark.com/?p=800 eBay ile konuya başlamak istiyorum. eBay, dünyaca ünlü bir online ticaret uygulaması. Eskiden ülkemizde gittigidiyor adıyla faaliyet veren bir şirketti. Ama şimdi kendisini göremiyoruz. eBay ani bir değişiklik mi yaptı?

Cevap evet yaptı ve bir faciaya sebep oldu.

Peki nasıl oldu bu olay? Biraz geçmişe gidelim.

⏳ Zaman: 2012…

İnternetin yüzü değişmeye başlamıştı. Artık web siteleri daha düz, daha sade, daha “Apple gibi” olmaya başlamıştı.

Ama bir yer vardı ki… hâlâ geçmişin sıcak renklerinde direniyordu:

eBay.

Sarı zeminli, rengârenk logosuyla…

O tanıdık tasarımıyla…

Sanki 2002’de kalmış ama bundan hiç de utanmayan bir internet abisi gibiydi.

sabah her şey değişti.

“Bugün bir gariplik var…”

Kullanıcılar her zamanki gibi siteye girdiğinde gözlerine inanamadı.

Renkli, üst üste binmiş harflerden oluşan o eski logo yoktu.

Sarı zemin gitmişti.

Kutucuklar dağılmış, ürünler beyaz bir boşluğun içinde yüzüyordu.

Sanki eBay, “ben de büyüdüm artık” dercesine kravat takmış, gömleğini düzlemişti.

😮 İlk Tepki: ŞOK

Forumlar, bloglar, sosyal medya yandı:

“Bize haber vermeden nasıl böyle bir değişiklik yaparsınız?”

“eBay’in ruhunu öldürmüşler.”

“Bu Helvetica ne ya? Eski logo enerjik, özgün ve çılgındı.”

Binlerce sadık kullanıcı, eBay’in “karakterini kaybettiğini” düşündü.

Kimi kızgındı, kimi üzgündü.

Bazıları ise artık orada kendini yabancı hissetmişti.

💡 Ve eBay bir karar verdi…

Tasarım geri alındı.

Evet, gerçekten.

O yeni arayüz, bir süreliğine rafa kaldırıldı.

Ama bu bir yenilginin değil, stratejinin başlangıcıydı.

eBay, tasarım değişikliğini bir gecede yapmanın, yılların alışkanlıklarını bir anda silmenin hata olduğunu fark etti.

Ve o andan sonra farklı bir yol izledi.

🌱 Yavaş Yavaş… Sessiz Sessiz…

Bir daha ani değişiklikler yapmadı.

Bunun yerine:

  • Renkleri ufak ufak yumuşattı,
  • Butonların köşelerini azıcık yuvarladı,
  • Kategorileri sadeleştirdi,
  • Logo’yu küçük küçük güncelledi…

Ama hepsi birer “alıştırma hareketiydi”.

Yani önce kahveyi şekerli içirmeyi kestiler, sonra az sütlü yaptılar…

Ve bir sabah kullanıcılar fark etti ki,

Artık sade kahve içmeye alışmışlardı.

Ve sonunda eBay bu değişikliği yapmıştı

Peki her zaman böyle mi olacak? Cevap: hayır. Ama neden?

Yedifarktan örnek verecek olursak, demode ve sektörün modernitesine uygun olmayan bir kimliğe sahipti onda yapılan bu tasarım değişikliği firmada amacının ne olduğunu gösteren şık ve modern kimlik kazandırdı

Yani yerinde ve zamanında yapılan değişiklikler her zaman mükemmele yakın olmuştur.

Mustafa Anıl Sarı

Jr. Art Direktör

]]>
https://www.yedifark.com/tr/ani-tasarim-degisikligi-riskli-midir/feed/ 0
Instagram Edits ile Keşfete Çıkmak Artık Daha Kolay https://www.yedifark.com/tr/instagram-edits-ile-kesfete-cikmak-artik-daha-kolay/ https://www.yedifark.com/tr/instagram-edits-ile-kesfete-cikmak-artik-daha-kolay/#respond Wed, 06 Aug 2025 10:26:53 +0000 https://www.yedifark.com/?p=798 Instagram, içerik üreticileri doğrudan destekleyen yeni bir algoritma güncellemesiyle dikkat çekiyor. Platformun resmi açıklamasına göre, Instagram’ın kendi video düzenleme uygulaması olan Edits ile hazırlanan içerikler, artık keşfet ve önerilenler bölümünde öncelikli olarak gösteriliyor.

Bu güncelleme hem bireysel içerik üreticiler hem de markalar için dijital görünürlük açısından önemli avantajlar sağlıyor.

 

Instagram Edits Nedir?

Instagram Edits, Reels içeriklerine özel olarak geliştirilen bir video düzenleme uygulamasıdır. Kullanıcıların mobil cihazlarından kolayca video oluşturmasına imkan tanıyan bu uygulama; geçiş efektleri, müzik, yazı animasyonları ve filtrelerle profesyonel sonuçlar elde etmeyi sağlar. Özellikle platform içi üretimi artırmak üzere geliştirilmiştir.

 

Edits ile Hazırlanan Videolar Neden Öne Çıkıyor?

Instagram’ın yeni algoritması, içeriklerin hangi araçlarla üretildiğini analiz edebiliyor. Platform, dışarıdan (CapCut, Premiere vb.) gelen videolar yerine, kendi ekosisteminde üretilen içeriklere öncelik veriyor. Böylece:

  • Instagram içi üretim teşvik ediliyor,
  • Uygulama içi sadakat artırılıyor,
  • Kullanıcılara daha kaliteli ve senkronize içerikler sunuluyor.

 

Algoritma Güncellemesinin İçerik Üreticilere Faydaları

  1. Keşfette Daha Fazla Görünürlük

Edits ile hazırlanan Reels videoları, algoritma tarafından daha fazla öne çıkarılıyor. Bu da içeriklerin daha geniş bir kitleye ulaşması anlamına geliyor.

  1. Etkileşim Oranlarında Artış

Instagram’ın yayınladığı test verilerine göre:

  • Tam izlenme oranı %18 arttı,
  • Beğeni ve yorum etkileşimleri %23 oranında yükseldi.

Bu da içeriklerin sadece görülmekle kalmayıp daha fazla etkileşim aldığına işaret ediyor.

  1. Zaman ve Kalite Avantajı

Hazır şablonlar, otomatik ses senkronizasyonu ve filtre desteği sayesinde içerik üreticileri zamandan tasarruf ederek daha profesyonel içerikler oluşturabiliyor.

 

Markalar ve İçerik Üreticilere Öneriler

Instagram Edits uygulamasını kullanarak görünürlüğünüzü artırmak için şu adımları uygulayabilirsiniz:

  • Haftalık içerik planınıza en az bir Edits Reels videosu ekleyin.
  • Videoları uygulama içinden Instagram’a doğrudan paylaşın.
  • İlk 3 saniyede mesajınızı net şekilde verin.
  • Uygulamadaki trend müzikleri ve popüler şablonları tercih edin.
  • Her içerikte mutlaka kullanıcıyı yönlendiren bir harekete geçirici mesaj kullanın.

 

 

 

Sonuç: Platforma Uyum, Stratejik Avantaj Sağlar

Instagram, bu algoritma güncellemesiyle şunu net biçimde ortaya koyuyor:

“İçeriği platform içinde üretin, görünürlüğünüzü artırın.”

Bu nedenle, markaların ve içerik üreticilerinin dijital stratejilerini Instagram Edits etrafında yeniden şekillendirmeleri, organik büyüme açısından kritik önem taşıyor. Edits ile içerik üretmeye bugünden başlamak, dijital rekabette bir adım öne geçmenizi sağlayacaktır.

 

BEYZA MUSTAFA

SOCİAL MEDİA

]]>
https://www.yedifark.com/tr/instagram-edits-ile-kesfete-cikmak-artik-daha-kolay/feed/ 0
Yapay Zekâ Karakterler, Gerçek Finansal Avantajlar https://www.yedifark.com/tr/yapay-zeka-karakterler-gercek-finansal-avantajlar/ https://www.yedifark.com/tr/yapay-zeka-karakterler-gercek-finansal-avantajlar/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:47:15 +0000 https://www.yedifark.com/?p=787 Markanızı 7/24 çalışacak bir yapay zekâ karakterle büyütebiliriz. Sormazsak olmaz: Sizi kim temsil
ediyor?
Yapay zekâ (AI), yalnızca bir teknolojik trend değil; pazarlamanın geleceğini şekillendiren, rekabette
fark yaratan bir devrim. Influencer pazarlamasından dijital tasarıma, deneyim kurgusundan mikro
hedeflemeye kadar AI’ın sunduğu olanaklar, markaların hem görünürlüğünü hem de satış
performansını radikal biçimde dönüştürüyor. Üstelik tüm bu değişim, sadece yaratıcılıkla değil; veriye
dayalı içgörüler, global araştırmalar ve çarpıcı vaka analizleriyle destekleniyor.

Yapay Zeka Akımları Markaların Görünürlüğünü Nasıl Etkiliyor?
Yapay zekâ teknolojileri; içerik üretiminden görsel tasarıma, hedef kitle analizinden kullanıcı deneyimi
kurulumuna kadar pek çok alanda hız, ölçeklenebilirlik ve kişiselleştirme sağlıyor.
• Salesforce’un 2024 “State of Marketing” raporuna göre, pazarlama profesyonellerinin %68’i
yapay zekâyı kişiselleştirme ve otomasyon için aktif kullanıyor.
• HubSpot verilerine göre, AI destekli içerikler sayesinde markaların etkileşim oranları %54
oranında artıyor.
• Yapay zeka destekli sosyal medya planlaması kullanan markalar, ortalamada %23 daha
yüksek görünürlük elde ediyor (Hootsuite 2024).
AI yalnızca yaratıcı üretimi hızlandırmakla kalmıyor; dijital görünürlüğün sürekliliğini de mümkün
kılıyor.

AI Influencer Nedir? Markalar Neden Kendi Dijital Karakterlerini Yaratıyor?

AI influencer’lar, yapay zekâ ile geliştirilen, sosyal medya platformlarında aktif olarak içerik üreten ve
markalarla iş birliği yapan dijital karakterlerdir. Bu sanal fenomenler, tıpkı gerçek bir içerik üretici gibi
davranır; özgün kişiliklere, hikâyelere ve dijital kimliklere sahiptir. Görsellikleri, söylemleri ve
markayla kurdukları bağ tamamen stratejik olarak yapılandırılır.
Yapay zeka fenomenlerinin kullanımı, markalar için artık bir trend değil, dijital kimlik inşasının yeni
nesil aracı haline gelmiştir. Peki neden bu kadar önemli? Cevabı 5N1K ile açıklayalım:
• Ne?: AI destekli sanal influencer karakteri
• Nerede?: Instagram, TikTok, YouTube Shorts, Metaverse evrenleri, markaların kendi dijital
showroom’ları
• Ne zaman?: 2021 sonrası ivmelenen bir trend; 2024 itibariyle birçok global ve yerel marka
aktif şekilde kullanıyor
• Nasıl?: Marka değerleriyle birebir uyumlu görsel ve metinsel yapay zekâ entegrasyonu ile
tasarlanıyor
• Neden?: Düşük maliyet, %100 kontrol edilebilir içerik, kriz riski taşımayan iletişim, 7/24
aktiflik ve hedef kitleyle özgün bağ kurma
• Kim?: Lil Miquela (ABD), Imma (Japonya), Aisel (Türkiye) gibi örneklerin yanı sıra artık
kurumsal markalar da kendi karakterlerini yaratıyor.

Deloitte “AI Marketing & Branding” 2023 raporuna göre, global markaların %42’si 2024 pazarlama
stratejilerine AI influencer yatırımı eklediğini bildiriyor.

AI Influencer Kullanan 3 Global Marka

2023 yılında Ford, otomobil endüstrisinde bir ilke imza attı. “Finn” adında AI destekli bir dijital
influencer yarattı. Finn, özellikle sürdürülebilir mobilite, gençlik kültürü ve teknoloji odaklı içeriklerle
sosyal medya platformlarında aktif rol aldı. Ford, bu karakterle birlikte Z kuşağında marka bilinirliğini
%21 oranında artırdı. Aynı dönemde yapılan kampanyada etkileşim oranı klasik kampanyalara göre
%43 daha yüksekti.
İsveçli mobilya devi IKEA, 2023 yılında dijital pazarlama stratejisinde yeni bir adım atarak “IKEA
Katrín” adını verdiği bir AI karakter geliştirdi; Katrín, Instagram’da hem yaşam alanı önerileri paylaştı
hem de tüketici sorularına yanıt veren bir yapay zekâ destekli yaşam koçu olarak konumlandırıldı.
IKEA, bu AI influencer’ı sadece estetik bir yüz olarak değil; sürdürülebilirlik, düzenli yaşam ve pratik ev
çözümleri konularında bilgilendirici bir kaynak haline getirdi.
Katrín’in içerikleri tamamen AI ile üretildi, önerdiği ürünler IKEA kataloğuna entegre şekilde çalıştı.
Üstelik kampanyaya kullanıcılar da ev fotoğraflarını göndererek etkileşimli katılım sağladı. Kampanya
çıktılarıysa oldukça çarpıcı!
Web sitesi yönlendirmelerinde %28 artış; Instagram etkileşim oranlarında %64 yükseliş;
“sürdürülebilir yaşam” etiketli içeriklerde marka aramaları %33 arttı. Kullanıcıların %72’si Katrín’i
“güvenilir ve ilham verici” buldu (IKEA Global Digital Experience Report, 2024)
Moda devi Ralph Lauren, Noonoouri isimli sanal karakterle 2023 koleksiyonunu tanıttı. Sonuç; %33
daha fazla medya görünürlüğü, TikTok etkileşimlerinde %270 artış, kampanya süresinde 3 hafta
kısalma.

Markaların Hedef Kitlelerinin Yapay Zekaya Yaklaşımı: Kimler Ne Düşünüyor?
McKinsey & Company’nin 2024 tarihli Global Consumer Sentiment Survey verileri, hedef kitlelerin
yapay zekaya olan tutumlarının jenerasyonlara göre büyük fark gösterdiğini ortaya koyuyor:
Tüketici kuşaklarının yapay zekâ içeriklerine karşı tutumu, markaların AI destekli pazarlama
stratejilerini şekillendirmede kritik bir rol oynuyor. Özellikle Z kuşağı, AI içeriklerine en açık grup
olarak öne çıkıyor.
McKinsey verilerine göre bu kuşağın %68’i yapay zekâ ile üretilmiş içerikleri olumlu buluyor ve sosyal
medyada bu içeriklerle yüksek düzeyde etkileşime giriyor. Y kuşağı ise %52 oranında olumlu yaklaşım
sergiliyor; yapay zekanın alışveriş deneyimlerini kişiselleştirmesi ve öneri sistemlerinde kullanılmasını
oldukça faydalı buluyor. Öte yandan X kuşağı, AI tabanlı içeriklere karşı daha temkinli. Bu grup, %35
oranında kararsız ya da şüpheci tutum sergileyerek insan dokunuşuna öncelik veriyor. Baby Boomer
kuşağı ise AI pazarlamasına en az sıcak bakan segment olarak öne çıkıyor; yalnızca %12’si yapay zekâ
içeriklerini olumlu bulurken, genel olarak güven düzeyi düşük ve etkileşim oldukça sınırlı. Bu
farklılıklar, yapay zekâ ile hedef kitleye ulaşma stratejilerinin her kuşak için özel olarak tasarlanması
gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu veriler, markaların AI stratejilerini oluştururken yaş ve kültür segmentasyonu yapmasının neden
kritik olduğunu açıkça gösteriyor.
Markaların kendine has yapay zeka fenomenleri yaratmaları Neden Önemli?
Yapay zeka fenomenleri ile üretilen kampanya stratejileri, sadece sosyal medya görünürlüğü
sağlamakla kalmayıp, markanın kimliğini yeniden tanımlamak, hedef kitleyle daha derin bağ
kurmak ve dijital dünyada sıra dışı bir iz bırakmak için nasıl kullanıldığını net biçimde ortaya
koyuyor.

AI Influencer’ların Finansal Katkısı
Insider Intelligence 2024 raporuna göre, gerçek sosyal medya fenomenleriyle yürütülen
kampanyaların %17’si imaj kaybıyla sonuçlanırken, yapay zeka fenomenleriyle yapılan
kampanyalarında bu oran sadece %1.8.
Yapay zekâ karakterlerin yer aldığı pazarlama kampanyaları, geleneksel kampanyalara kıyasla
ortalama %40 daha düşük maliyetle hayata geçirilebiliyor. Bu da özellikle küçük ve orta ölçekli
markalar için yüksek yatırım geri dönüşü (ROI) sağlayarak, sınırlı bütçelerle büyük etki yaratmanın

kapısını aralıyor.
Markanızı Geleceğe Taşımak İçin En Gerçek Yol, Gerçek Dışı Olanı Seçmek Olabilir
Yapay zekâ karakterler artık yalnızca dikkat çekmiyor; markaları krizlerden koruyor, maliyetleri
düşürüyor ve hedef kitleyle bağ kuruyor.
Bu dönüşüm sadece teknoloji markaları için değil; ev ürünlerinden otomotive, modadan perakendeye
herkes için başladı.
Hâlâ sadece geleneksel medyaya güveniyor ve yapay zekayı ChatGPT ya da Gemini’den ibaret
sanıyorsanız, dijital dünyada temsil edilme fırsatını kaçırıyor olabilirsiniz.
Sizin markanızı kim temsil ediyor? Belki de yanıt, henüz yaratmadığınız bir karakterde saklıdır.

 

ÖZGE ÖZALTIN

SOSYAL MEDYA

]]>
https://www.yedifark.com/tr/yapay-zeka-karakterler-gercek-finansal-avantajlar/feed/ 0
Haklı Olmak Değil, Anlamak Kazandırır https://www.yedifark.com/tr/hakli-olmak-degil-anlamak-kazandirir/ https://www.yedifark.com/tr/hakli-olmak-degil-anlamak-kazandirir/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:47:07 +0000 https://www.yedifark.com/?p=778 Tasarım sektöründe henüz bir senelik bir kariyerim var. Ancak bu kısa sürede bile birçok kez karşılaştığım, bazen sinir bozucu, bazen ise tükenmişlik hissi yaratan bir durumdan bahsedeceğim. Tasarımdan, kompozisyondan ya da görsel hiyerarşiden pek anlamayan kişilerle çalışmak zorunda kalmak. Elbette herkes kendi markasını ya da kurumunu en iyi kendisinin bildiğini düşünebilir. Buna karşı çıkmam. Ama bazen gelen talepleri gördüğümde içimden “Bu mümkün değil ki…” demeden edemiyorum. Çünkü gerçekten imkânsız şeyler isteniyor. Mesela, bir afişte beş farklı logonun büyük görünmesini, yazıların da iri puntolarla yer almasını istiyorlar. Aynı zamanda da “ferah” bir tasarım bekliyorlar. Ya da illa ki kırmızı renk kullanılacak çünkü kırmızının dikkat çekici olduğunu bir yerden duymuşlar; ama tonun içeriğe ya da kurumsal kimliğe uygunluğu düşünülmüyor.

İlk İş: Anlamak

Mesleğe ilk başladığımda, “İlk iş, anlamak” cümlesi bana biraz ukalaca gelmişti. “Biz mi daha iyi biliyoruz, yoksa onlar mı?” diye sorgulamıştım. Ama zaman geçtikçe, işin bu kadar siyah-beyaz olmadığını fark ettim. Deneyim kazandıkça şunu gördüm: Müşteri bir şeyi neden ısrarla ister, neyin peşindedir, önce bunu anlamak gerek. Bir müşteri neden tasarımda her alanı doldurmak ister? Neden rengârenk, yoğun bir kompozisyonda ısrar eder? Aslında bu tercihler bazen estetikten değil, başka endişelerden doğar. Mesela görünür olma arzusu, değer görme ihtiyacı ya da yöneticisine karşı kendini ispat etme çabası… Tüm bunları fark ettikçe, direkt “Bu olmaz” demek yerine, önce soruyorum: “Neden böyle olsun istiyorsunuz?” Açıklıyorum, örnekler sunuyorum, gerektiğinde alternatifler üretiyorum. Böylece hem karşı tarafı kırmadan süreci yönetiyorum hem de sürece biraz daha iyi bir şekilde yönetiyorum. Çünkü biz sadece tasarımcı değiliz, aynı zamanda birer rehberiz. İnsanların bu alanda uzman olması gerekmiyor ama bizim anlatabilme becerisine sahip olmamız şart.

İletişimin Gücü:

Tasarım sürecinde başarının temelinde sağlam bir iletişim yatar. Ne yazık ki, bazen sadece teknik detaylara veya görsel tercihlere odaklanarak iletişimin önemini gözden kaçırabiliyoruz. Oysa müşterinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini tam anlamak için karşılıklı açık ve samimi bir diyalog şart. Sadece istenenleri değil, bu isteklerin arkasındaki nedenleri dinlemek, tasarımın amacına ulaşmasını sağlar. İyi bir iletişim, yanlış anlaşılmaları ve gereksiz revizeleri minimuma indirir. Müşteri ile aynı dili konuşmak, onların dilinden anlamak, empati kurmak demektir. Böylece tasarımcı olarak sadece bir uygulayıcı değil, aynı zamanda bir çözüm ortağı olursunuz. Karşılıklı güven ve saygı ilişkisi kurulduğunda, süreç çok daha verimli ilerler. Bazen müşteriler teknik terimlerden veya tasarım jargonundan çekinebilirler; bu yüzden onları korkutmadan, karmaşık olmayan, sade bir dille anlatmak gerekir. İletişim sadece sözlü değil, görsel örnekler, eskizler veya referanslarla da desteklenmelidir. Bu yaklaşım, tasarım sürecini sadece bir görev değil, ortak bir yolculuk haline getirir.

 

Haklılık Değil, Ortaklık

Müşteri kendi işini en iyi bilen kişidir, ama tasarımın dili bizde. Bu dengenin kurulması, işi başarıya taşır. Bu anlayışla ilerlediğimde fark ettim ki, ortaya çıkan iş hem müşteri açısından tatmin edici oluyor hem de ben yaptığım işe içtenlikle sahip çıkabiliyorum. En güzel kısmı ise şu: Revizeler ciddi oranda azalıyor! Kutuplara sıkışmamak gerek. “Müşteri haklıdır” ya da “hiçbir şey bilmiyor” demek çözüm değil. Önemli olan, ne istendiğini değil, aslında neye ihtiyaç duyulduğunu görebilmek. Bu da ancak iletişim, sabır ve empati ile mümkün. Bugün dönüp baktığımda şunu net söyleyebiliyorum: En başarılı işlerim, çatışmadan değil, anlayıştan doğan süreçlerin ürünüdür.

 

Emircan ESKİCİ

Grafik Tasarımcı

]]>
https://www.yedifark.com/tr/hakli-olmak-degil-anlamak-kazandirir/feed/ 0
Instagram’a Gelen ‘’Yakındakiler’’ Özelliği Nasıl Bir Değişikliğe Sahip? https://www.yedifark.com/tr/instagrama-gelen-yakindakiler-ozelligi-nasil-bir-degisiklige-sahip/ https://www.yedifark.com/tr/instagrama-gelen-yakindakiler-ozelligi-nasil-bir-degisiklige-sahip/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:31:54 +0000 https://www.yedifark.com/?p=769  

Instagram, sosyal medya deneyimine farklı bir boyut kazandıracak ve 2025 yılı’nın gündemine oturan yeni bir kullanım özelliği getirdi. Sosyal mecraların fiziksel dünyayla bağlantı kuracağı şekilde ‘Yakındakiler’ isimli yeni bir konum paylaşım özelliğini hayata geçirdi. Bu özellik, kullanıcıların konumlarını DM yoluyla gerçek zamanlı olarak diledikleri kişilere sınırlı süreyle paylaşmasına izin veriyor ancak bu durum daha az kullanıcı bilincinde gerçekleşiyor. Bu yazıda, hem markalar hem bireysel kullanıcılar için bu özelliğin ne anlama geldiğini, güvenlik açılarından nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve stratejik faydalarının neler olabileceğini ele alacağız.

 

Instagram “Yakındakiler” Özelliği Nedir?

 

Instagram artık kullanıcıların canlı konumlarını DM’ler içinden belirli kişilerle paylaşmalarına olanak tanıyan bir “Canlı Konum Paylaşma” özelliği sunuyor. Bu özellik etkin hale getirildiğinde, kullanıcıların konumu yakın zamana ait olarak paylaşılıyor. Kullanıcılar, bu konum paylaşımını sadece belli kişilerle (örneğin karşılıklı takipçiler, yakın arkadaş grubu veya belirlenmiş kişiler) olarak kısıtlayabiliyor. Ayrıca, tamamen kapalı tutma imkânı da sağlanıyor.
Konum, paylaşım yapıldıktan sonra bir saat boyunca görünür oluyor veya kullanıcı uygulamayı yeniden açtığında konum bilgisi güncelleniyor. Ayrıca, paylaşılan konumlar 24 saat sonra otomatik olarak gizleniyor, kullanıcı yeniden uygulamayı açmazsa konum paylaşımına devam etmiyor.

Özellik Ne Zaman Kullanıma Açıldı?

Özelliğin ilk testleri 2024 başlarında başladı ve Ağustos 2024 itibariyle bazı ülkelerde kullanıma açıldı. Bu süreç bazı kullanıcılar için otomatik olarak aktif hale geldi ve ciddi kullanıcı tepkileri topladı.
Bu özelliğin global bir şekilde erişime açılma süreci 2025’in başlarından itibaren hız göstermeye başladı. Şu anda dünya genelinde uygulama kullanıcılarının büyük bir kısmına erişim sağlanmış ve aktif durumda.

Markalar İçin Önemi Ne?

Markalar ve Yerel İşletmeler: Etkinliklerde, mağaza içinde müşterilerle etkileşim ya da buluşmaları kolaylaştırmak amacıyla bu özelliği devreye alabilirler. Aktif ve yüksek katılım olanağı gösterebilir.

Etkinlik Organizatörleri ve Katılımcıları: Konum paylaşımı sayesinde insanların buluşması kolaylaşıyor. Duyuru konsepti olarak daha kullanışlı ve hızlı bir yol izlenmesi sağlanıyor.

Kişisel Kullanıcılar: Şahsi hesaplar için güvenli kullanım, kişisel gizlilik sınırlarının korunması açısından sakıncalı olabilecek bir özellik. Kullanıcıların tepki göstermelerinin en büyük sebebi de kişisel güvende hissetme duygularının sarsılması ve takip edilme, izlenme endişelerini yaşamaları.

 

‘’Yakındakiler’’ Özelliği İçin Gizlilik ve Güvenlik Uyarıları

Özellik, açık olarak etkinleştirilmediği sürece aktif olmuyor, yani değiştirilebilir olarak kapalı.
Ancak eğer kullanıcı izin verirse, konum verisi dakika olarak güncellenir ve bu ciddi bir gizlilik riski oluşturabilir.
Gizliliğini savunup devamlılığını isteyen platform kullanıcıları, takip edilmeye ya da süreklilik arz eden konum paylaşımına karşı ciddi uyarılar yapıyor.

Nasıl Paylaşılır ve Nasıl Kapatılır?

Konum paylaşımını açmak için:
DM (Mesajlar) içinde bir gruba gir.
“Map” tuşuna dokun.
Paylaşmak istediğin kişileri seç ve paylaşıma başla. Konumun 1 saat boyunca görünür olacak.

Konum paylaşımını kapatmak için:
Invisible Mode (görünmez mod) seçeneğini açarak konum paylaşımını devre dışı bırakabilirsin.
Eğer Instagram uygulamasının cihaz konum izinlerini tamamen kapatırsanız, uygulama hiçbir şekilde konuma erişemez hale gelir.

 

TUĞBA KESKİN

SOCİAL MEDİA

 

]]>
https://www.yedifark.com/tr/instagrama-gelen-yakindakiler-ozelligi-nasil-bir-degisiklige-sahip/feed/ 0
Grafik Tasarımda Yapay Zekâ Dönemi: Fırsatlar mı, Meslek Katli mi? https://www.yedifark.com/tr/grafik-tasarimda-yapay-zeka-donemi-firsatlar-mi-meslek-katli-mi-3/ https://www.yedifark.com/tr/grafik-tasarimda-yapay-zeka-donemi-firsatlar-mi-meslek-katli-mi-3/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:28:49 +0000 https://www.yedifark.com/?p=753 Şimdi düşün; yıllardır Photoshop’ta layer katman katman üstüne kat çık, yazı aralıklarıyla kavga
et, müşteri “şunu biraz daha büyüt” dedi diye logoyu göz hizasına kadar getir… sonra bir gün biri
geliyor, DALL·E’ye “lüks bir restoran için siyah-gold logo, premium dursun ama fazla da
bağırmasın” yazıyor ve boom: 15 saniyede görsel hazır.
E bu da biraz zoruna gidiyor insanın haliyle.
Ama hadi baştan alalım.

Yapay Zekâ Ne Yapıyor Bu Tasarım Dünyasında?
Özetle: Tasarımcıların zamanında haftalarca uğraştığı işleri dakikalar içinde yapıyor.
Midjourney var, DALL·E var, Adobe Firefly, Canva’nın AI destekli tasarım botları… Hepsi “söyle ne
istediğini, yapayım abim” kafasında.
Bir örnek:
Eskiden bir müşteri “bize modern ama Osmanlı kokan ama çok da arabesk olmayan bir logo”
dedi mi, ekran başında dua ederdi insan.
Şimdi Midjourney’e yazıyorsun:
“Ottoman inspired modern logo with minimal Arabic touches, gold on black background.”
Ve sonuçlar gayet kullanılabilir oluyor. E bu da ister istemez insanı düşündürüyor: “Acaba ben
miyim gereksiz olan?”

Fırsatlar Tarafına Bakalım Biraz
• Zaman kazancı: Moodboard hazırlamak, eskiz çıkarmak, renk paleti denemek gibi işler artık
hızlandı.
• İlham kaynağı: Tam tıkandın, ne yapsam bilmiyorsun. AI sana 6-7 öneri atıyor, kafandaki kilit
açılıyor.
• Uygun bütçeli işlerde kurtarıcı: Freelance çalışan biriysen, 3 kuruşluk iş için 10 saat gömmek
yerine 1 saatlik çözümle kurtarabiliyorsun.
• Herkes için tasarım: Tasarım eğitimi olmayan biri bile artık temel bir sosyal medya postunu AI
ile hazırlayabiliyor.
Yani “tasarımcılar işsiz kalacak!” gibi “herkes robot olacak” distopyasına gerek yok. Sadece biraz
adapte olmak gerekiyor. Eskiden kalemle çizen dijital tablete geçtiyse, şimdi de prompt yazan
tasarımcıya evriliyoruz.

Ama Tehdit Dediğin Şey De Gerçek
• Özgünlük kaybı: AI görselleri birbirine benzemeye başladı. Herkesin işi aynı prompt’lardan
doğunca “tasarım kokusu” kaçıyor.
• Yalan dolan portfolyolar: Behance’de AI üretimi işi kendi tasarımı gibi paylaşanlar çoğaldı.
Gerçekten üretenin emeği gölgede kalıyor.
• İşverenin beklentisi yükseldi: “DALL·E 5’te 3 dakikada yapılıyor, sen niye bu afişe 3 gün
istiyorsun?” cümlesi yolda.
• Yaratıcılık tembelleşiyor: Sürekli AI’ye soran biri, bir noktada kendi hayal gücünü emekliye
ayırabiliyor.
Yani işler kolaylaştı evet ama “tasarımcıyı gereksiz kıldı” demek abartı. Kaliteli iş hâlâ el emeği,
göz nuru. AI sadece asistan. Asistanı patron yaparsan bir gün gerçekten koltuğu da verir gidersin.

Ne Yapmalı?
Yapay zekâdan korkmak yerine onu kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Promt yazma bile artık bir
“skill”. Kimi adam 20 kelimede AI’ye harikalar yaptırıyor, kimi ise “nice logo” yazıp saçmalıklarla
uğraşıyor.
Yani bu iş de emek istiyor aslında, sadece kas gücü değil, zihin gücü.

Sonuç?
Yapay zekâ tasarımcıyı değil, tembeli tehdit ediyor.
Yaratıcıysan, gözün varsa, detaycıysan korkma.
Ama “abi AI yapıyor ben de geçinir giderim” diyorsan, bir gün AI senin yerine müşteriyle de
konuşmaya başlarsa… geçmiş olsun.

BURAK ŞAHİN

]]>
https://www.yedifark.com/tr/grafik-tasarimda-yapay-zeka-donemi-firsatlar-mi-meslek-katli-mi-3/feed/ 0
Çekimlerde Yapay Zekâyı Etkili Kullanmanın 5 Yolu https://www.yedifark.com/tr/cekimlerde-yapay-zekayi-etkili-kullanmanin-5-yolu/ https://www.yedifark.com/tr/cekimlerde-yapay-zekayi-etkili-kullanmanin-5-yolu/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:19:03 +0000 https://www.yedifark.com/?p=763 Artık iyi bir çekim yapmak sadece kadrajla bitmiyor. Teknolojiyi doğru kullanmak da işin bir parçası. Yapay zekâ, hem çekim sırasında hem de sonrasında birçok kolaylık sağlıyor. İşte sahada işine yarayabilecek birkaç örnek:

 

  1. Akıllı Kadraj ve Kompozisyon Desteği

 

Yeni nesil uygulamalar ve kameralar, sahnedeki öğeleri analiz ederek en uygun kadrajı öneriyor. Özellikle hareketli sahnelerde büyük avantaj.

 

  1. Otomatik Odak Takibi

Göz ya da yüz tanıma sayesinde netliği elde tutmak artık çok daha kolay. Bu da özellikle röportaj ya da dış çekimlerde işini kolaylaştırıyor.

 

  1. Işık ve Renk Ayarlarında Yardımcı

AI destekli sistemler sahneyi analiz ederek en uygun beyaz dengesi, renk tonu veya LUT önerisi sunabiliyor. Kurguda daha az zaman kaybı demek.

 

  1. Ses Temizliği

Arka plan gürültüsünü azaltan AI uygulamaları sayesinde, sahadaki bozuk sesler bile rahatça kullanılabilir hale geliyor.

 

  1. Kurgu Sürecinde Zaman Kazancı

Bazı yapay zekâ araçları en iyi anları otomatik olarak seçebiliyor ya da videoyu özetliyor. Montajı tamamen teslim etmiyoruz belki ama ciddi zaman kazandırıyor.

 

 

Son Söz:

Yapay zekâ işi elinden almaz, seni hızlandırır. Doğru yerde, doğru amaçla kullanıldığında işin daha akıcı, daha net olur.

 

BATUHAN ALTINTAŞ

PRODÜKSİYON

]]>
https://www.yedifark.com/tr/cekimlerde-yapay-zekayi-etkili-kullanmanin-5-yolu/feed/ 0
Kurumsal Videolarda Görsel Düşünme: Marka Mesajını Görselleştirmek https://www.yedifark.com/tr/kurumsal-videolarda-gorsel-dusunme-marka-mesajini-gorsellestirmek/ https://www.yedifark.com/tr/kurumsal-videolarda-gorsel-dusunme-marka-mesajini-gorsellestirmek/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:14:50 +0000 https://www.yedifark.com/?p=756 Bir markayı anlatmanın bin yolu vardır. Ama görsel bir anlatım, özellikle bir video aracılığıyla yapıldığında, kelimelerin taşıyamadığı duyguları, değerleri ve kimliği birkaç saniye içinde izleyiciye ulaştırabilir.
İşte bu yüzden kurumsal videolar, sadece “ne söylendiğiyle” değil, “nasıl gösterildiğiyle” anlam kazanır.

Görsel Düşünmek Ne Demek?

Görsel düşünmek, metne ya da slogana bağlı kalmadan önce; markanın duruşunu, tonunu, hedef kitlesini ve anlatmak istediği mesajı bir sahneye, renge, harekete veya kameraya nasıl dönüştüreceğini hayal etmektir.

Örneğin, bir teknoloji markası için hazırlanan lansman videosunda kameranın açısı bile bir mesaj taşır. Yukarıdan aşağıya bakan bir açı ile “güç” hissi verilebilirken, hareketli drone çekimleriyle “vizyon” hissi yaratılabilir. Çünkü görsellerin bir dili vardır ve biz prodüksiyon profesyonelleri, bu dili doğru konuştuğumuzda marka da izleyicide doğru yankı uyandırır.

Hikâye Her Şeydir, Ama Hikâyeyi Gösteren Görsellerdir

Bir kurumsal video ister bir ürün tanıtımı, ister bir vizyon filmi olsun, her zaman bir hikâye anlatır. Bu hikâyeyi inşa ederken öncelikli olarak şu sorular sorulmalı:

  • Marka nasıl bir karaktere sahip? (Ciddi mi, samimi mi, genç mi, vizyoner mi?)
  • İzleyicide hangi duyguyu bırakmak istiyoruz? (Güven, ilham, heyecan, bağlılık…)
  • Bu duyguyu hangi görseller taşıyabilir?

Örnek:

Kurumsal kimliği güçlü bir banka için hazırlanan video düşünelim.
Geniş açılı çekimlerle gökdelenler, yavaş tempolu müzik, koyu tonlu color grading kullanılır.
Aynı banka gençlere yönelik yeni bir mobil uygulama tanıtıyorsa, dinamik geçişler, pastel renkler, hızlı tempolu müzik ve gerçek kullanıcıların günlük yaşamından sahneler öne çıkar.

Görsel Unsurların Marka Mesajındaki Rolü

Her sahne, her detay izleyiciye bir mesaj iletir. Bu mesajlar, bilinçli tercih edilen görsel kararlarla örtüşmelidir:

 Kamera Açıları ve Hareketleri

  • Statik kamera: Güven ve istikrar.
  • Hareketli (gimbal/drone): Yenilik, dinamizm, vizyon.
  • Yakın plan: Samimiyet ve duygusal bağ.
  • Geniş plan: Kurumsal büyüklük, vizyon, özgüven.

Renk Kullanımı

  • Mavi tonları → Güven, sadakat, kurumsallık.
  • Sarı ve turuncu → Enerji, gençlik, yenilik.
  • Siyah & beyaz → Zarafet, prestij, otorite.

Ses ve Müzik

  • Müzik, marka sesinin bir parçasıdır.
    Soft piyano tınılarıyla duygusal bir bağ kurulur, synth temelli müzikle modernlik vurgulanır.
    Aynı video, yanlış müzik seçimiyle marka değerlerini zedeleyebilir.

Görsel Strateji Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Senaryo önce marka kimliğine oturmalı.
    Görseller, bu kimliğin birer uzantısı gibi düşünülmeli.
  2. Müşteri odaklı değil, izleyici odaklı olunmalı.
    Her sahne “marka ne istiyor” sorusuyla değil, “izleyici ne hissedecek” sorusuyla şekillenmeli.
  3. Görsel metaforlar kullanılmalı.
    Örneğin; “büyüme” anlatılırken bir fidanın büyümesini, “yenilik” anlatılırken zamanla değişen şehir görüntülerini kullanmak gibi.
  4. Estetik, sadeliği bozmamalı.
    Markayı gösteriş değil, zarif bir görsellikle temsil etmek gerekir.

 

 

Sonuç: Markayı Anlatmak Değil, Hissettirmek

Kurumsal videolarda en büyük yanılgı, çok şey anlatmaya çalışmak olur. Oysa izleyici, sayısız bilgi yerine bir hissi alır ve aklında bu his kalır.
İşte bu yüzden prodüksiyon profesyonelleri olarak bizim görevimiz; markanın mesajını en sade, en etkili ve en görsel şekilde izleyiciye geçirecek sinematik çözümler üretmektir.

Görüntüleri akıllıca kullanmak, mesajı hissettirecek renkleri ve müziği seçmek, görselle strateji arasında organik bir bağ kurmak…
İyi bir kurumsal video böyle yaratılır.

 

EMRE MUSTAFA

PRODÜKSİYON

 

]]>
https://www.yedifark.com/tr/kurumsal-videolarda-gorsel-dusunme-marka-mesajini-gorsellestirmek/feed/ 0
Sosyal Medya İçeriklerinde Drone Kullanımı: Görsel Derinlik ile Artıları ve Eksileri https://www.yedifark.com/tr/sosyal-medya-iceriklerinde-drone-kullanimi-gorsel-derinlik-ile-artilari-ve-eksileri/ https://www.yedifark.com/tr/sosyal-medya-iceriklerinde-drone-kullanimi-gorsel-derinlik-ile-artilari-ve-eksileri/#respond Wed, 06 Aug 2025 09:06:55 +0000 https://www.yedifark.com/?p=737 Drone’un Görsel Derinliğe Katkısı

Dronlar, yerden elde edilemeyen yüksek ve dinamik perspektifler sunar.
Yerden çekimlerle sınırlandırılmış karelerin ötesine geçerek:

  • Geniş alanları tek bir karede göstermek
  • Yükseklik değişimleriyle dramatik geçişler yakalamak
  • Kompozisyonu katmanlara ayırarak sahne derinliği oluşturmak

Bu özellikler, sosyal medya akışında hem dikkat çeker hem de izleyicide profesyonel algı yaratır.

Drone Kullanımının Pozitif Yönleri

  • Yaratıcı Bakış Açıları: Standart çekimlere kıyasla farklı yükseklik ve hareket imkânları sayesinde sıra dışı görseller üretir.
  • Etkileşim Arttırma: Etkileyici açı ve dinamik kareler, beğeni ve paylaşım oranlarını yukarı taşır.
  • Marka Konumlandırma: Profesyonel içerik, markaların yenilikçi ve ileri teknolojiyi benimsediği izlenimi yaratır.
  • Hikâye Anlatımı Güçlendirme: Hava çekimleriyle mekânın büyüklüğünü, etkinliğin coşkusunu veya projenin ölçeğini vurgulamak kolaylaşır.

Drone Kullanımının Negatif Yönleri

  • Maliyet ve Ekipman Gereksinimi: Kaliteli dron ve yedek pil, stabilizatör gibi aksesuarlar bütçeyi artırır.
  • Yasal ve Güvenlik Kısıtlamaları: İzin, uçuş bölgesi kısıtlamaları ve mahremiyet endişeleri hukuki sorumluluk doğurabilir.
  • Teknik Zorluklar: Rüzgâr, sinyal kaybı veya pil ömrü gibi faktörler çekim planını sekteye uğratabilir.
  • Kurgu ve Düzenleme Süresi: Hava çekimleri montajda renk düzeltme, stabilize etme gibi ek iş yükü oluşturur.

 

Uygulama Önerileri

  • Küçük işletmeler için üçgen animasyon: Ürün tanıtımını dronla açılı ve yakın plan çekimlerle kombine edin.
  • Etkinlik hikâyeleri: Festival veya organizasyon karelerini yüksekten alıp hız değiştiren geçişlerle sosyal medya hikâyelerine taşıyın.
  • Şehir keşifleri: Şehrin sokaklarına indirgenmek yerine gökyüzünden panoramik gezinti videosu hazırlayın.

Dönüşümlü içerik serisi: “Yerden ↔ Hava” temalı bir seriyle takipçilerinize

Sonuç

Drone kullanımı, sosyal medya içeriklerinize derinlik, dinamizm ve profesyonellik katıyor. Bütçe, yasal izinler ve teknik altyapı planlamasını doğru yaparak, etkileşim oranlarınızı yükseltecek ve markanızı daha yenilikçi bir konuma taşıyacak çekimler gerçekleştirebilirsiniz.

 

Furkan İnci

Prodüksiyon

]]>
https://www.yedifark.com/tr/sosyal-medya-iceriklerinde-drone-kullanimi-gorsel-derinlik-ile-artilari-ve-eksileri/feed/ 0